Koronavirüs Hakkında Çocuklarla Nasıl Konuşulmalı
Neredeyse aralıksız olarak bütün haber kanallarında, COVID-19 hastalığına neden olan yeni koronavirüsten bahsediliyor. Birçok anne-baba, haklı olarak arkadaşlarının ya da ailelerinin yanında kendi endişe ve düşüncelerini paylaşıyorlar. Haliyle çocuklar da, bu yeni virüs hakkında konuşulanları duyuyor ve bazı yetişkinlerin endişeli görünmelerini zihinlerine kaydediyorlar.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, çocuğunuzun da bu durum hakkında size soracakları sorularının olması doğaldır. Aşağıda size bu sorulara nasıl cevap vermeniz gerektiği ile ilgili birkaç öneri bulunmaktadır.
Koronavirüsü Hakkında Sadece "Yeterli" Bilgi Verin.
Çocuklarınızın endişe ve korkularını gereksiz yere körüklemeden, sorularını da yeterli şekilde cevaplamak arasında bir denge kurmaya çalışın. Çocuklar, ebeveynler bu tarz konular hakkında onlarla hiç konuşmaz ya da yeterli düzeyde konuşmazlarsa, akıllarında gereksiz felaket hikayeleri yaratmalarına yetebilecek hayal güçlerine sahiptirler. Bir taraftan da, fazla bilgi vermek ekstra korku yaratabilir.
Peki bu durumda ne yapılabilir? Çocuğunuzun virüsün ne olduğunu ve neler yapması gerektiğini anlaması için, virüs hakkında ne kadar bilgiye sahip olması gerektiğini düşünün. Fazla değil, gerekli ve yeterli olacak bilgiye odaklanın.
Koronavirüs hakkında kendi sorularınız varsa, virüs hakkında doğru ve muteber bilgiler veren güvenilir kaynakları takip edin. Ülkemizdeki Sağlık Bakanlığı ya da Dünya Sağlık Örgütü'nün, koronavirüs hakkındaki bilgilendirme amaçlı yayınları takip edilmelidir.
Çocukların yeni koronavirüs hakkında dört sorusu olabilir;
1-Koronavirüsü nedir?
Koronavirüs, insanların hasta olmalarına neden olabilecek bir mikroptur. Gribe yakalandığında kendini nasıl hissettiğini hatırlıyor musun? İşte, koronavirüs insanlara kendilerini bu şekilde hissettirebilir. Bazı insanlar kendilerini biraz hasta hissederler. Bazı insanların ateşi yükselir, bazıları da öksürebilirler. Bazen de, öksürük nedeniyle rahatça nefes almakta zorlanabilirler.
2-Bu virüse nasıl yakalanırsın?
Bu virüs grip, öksürük ya da soğuk algınlığı gibi yayılır. Eğer koronavirüslü kişi hapşırırsa ya da öksürürse, vücudunun içindeki mikroplar dışarıya çıkar. Çünkü, hapşırmak ya da öksürmek mikropların havaya yayılmasına neden olur.
Mikroplar havaya salındıklarında, 2 metrelik uzaklıklara kadar gidebilir, bu senin boyundan daha uzun bir mesafe demektir. Bu yüzden ailen dışındaki insanlara, 2 metreden fazla yaklaşmaman gerekir. Çünkü hiç kimse, içinde mikroplar olan bir havayı solumak istemez.
Sağlıklı bir insanın ellerine de mikrop bulaşabilir. Bu, hasta olan birine dokunarak veya birisinin hapşırdığı veya öksürdüğü veya bu yüzeylere dokunduğu için mikropların ulaştığı yüzeylere dokunarak olabilir.
Ellerin üzerindeki mikropların vücudun içine girmesini önlemek için ellerini sabun ve su ile yıkamalı veya el dezenfektanı kullanmalısın. Ağzına, gözlerine veya burnunun içine dokunmamaya çalışmalısın, çünkü bunlar mikropların vücudun içine girebileceği yerlerdir.
Çocuklar ve yetişkinler aşağıdaki kurallara uyarlarsa, ellerinden gelenin en iyisini yapmış olurlar.
- Dirseğinizin içine ya da peçeteye öksürmeli ve peçeteyi çöpe atmalı. Bu mikropların başka yerlere ulaşmasını ve başka insanların hasta olmasını önler.
- Eller her zamanki gibi yıkanmaya devam edilmeli, yemekten önce, burnunuzu sildikten sonra, tuvaletten sonra gibi. Ellerinizi yıkarken yavaşça 20 ye kadar saymayı unutmayın. (20 saniye geçene kadar, ebeveynler çocuklarla birlikte bir şarkı söyleyebilir. Bu çocukların yeterli süre boyunca ellerini yıkamalarına yardımcı olur)
- Eller ağızdan, burundan ve gözlerden uzak tutulmalı, temiz olduklarından emin olmadıkça temas ettirilmemeli.
3-Neden bazı insanlar maske takıyor? Benim de maske takmam gerekli mi?
Hasta insanlar, mikroplar yayılmasın diye maske giyerler. Virüsün bulaştığı insanlara yardım etmek için hemşireler, doktorlar gibi sağlık çalışanları için de maske takmak gereklidir. Başka kişilere 2 metreden fazla yaklaşmadıkça, senin de maske giymene gerek yok.
4-Koronavirüsünden ölebilir misin?
Virüse yakalanan çoğu insan, tıpkı gripte olduğu gibi ölmedi. Doktorlar kendini hasta hisseden herkese göz kulak olmak ve onları en kısa sürede iyileştirmek için çok çalışıyorlar.
Önemli olan şey, senin sevdiğin şeyleri yapmaya devam etmen ve virüs hakkındaki gereksiz endişelere kapılmaman. Ellerini tuvaletten sonra yıkamak, dirseğine hapşırmak gibi basit kurallara uyarsan, hem sevdiğin şeyleri yapmaya devam edebilirsin hem de virüsün sana ya da sevdiklerine zarar vermesini engellemiş olursun.
"Örnek Sakinlik”
Ebeveynler olarak endişeli olsanız bile, virüsle ilgili konuşurken sakinliğinizi muhafaza etmeniz ve bu konuda örnek olmanız çok önemlidir. Çocuklar, ne kadar korkmaları gerektiğini anlamak için size bakarlar.
Uçakta seyahat ederken türbülans olduğunu, korkmuş görünen bir hostesin sizi de aşırı derecede paniğe sevk edeceğini aklınıza getirin. Oysa, aynı hostes size sakince ve gülümseyerek bir içecek sunuyorsa, sadece rüzgarlı ve geçici bir hava değişikliğinin olduğunu, korkulacak bir şey olmadığını düşünürsünüz.
Coronavirüsü ile ilgili haberleri kısıtlamak
Haberler herkesi bilgilendirmek için yardımcı olsa bile, bazen çocuklar için sert ve korkutucu kelimeler kullanabilir. Haberleri çocukların duymayacağı yerlerde ya da zamanlarda takip edebilirsiniz.
"Güvence Arayışı”na Dikkat Edin
Çocukların, kendileri için yeni olan konularla ilgili soru sormaları çok normaldir. Bazen, çocukların bir konu hakkındaki sık ve tekrarlı soruları aslında "güvence arayışı” içinde olduğuna işaret ediyor olabilir. Her ne kadar sorularını cevaplasanız da, çocuğunuzun kaygıları artmaya devam edebilir. Eğer böyle bir durumla karşı karşıya olduğunuzu düşünürseniz, çocuğunuzun kaygılarını yönetmek için uzman desteğine başvurmanız isabetli olacaktır.
Unutmayın, herkes virüsü yönetmek ve zararlarını en aza indirmek için çok çalışıyor. Siz de şimdi çocuğunuza, sağlık önlemlerine uyarak, sevdiğiniz şeyleri yapmaya devam edilebileceğini gösterebilirsiniz.
Jacqueline Sperling, PhD
Jacqueline Sperling, Ph.D., is a clinical psychologist who specializes in implementing evidence-based treatments, such as cognitive-behavioral therapy (CBT), and in working with youth who present with anxiety disorders and obsessive-compulsive disorder (OCD). In addition, she is experienced in providing parents with guidance on how to manage children with internalizing and externalizing behavior issues. Dr. Sperling helped develop the McLean Anxiety Mastery Program(MAMP), an intensive group-based outpatient program for children and adolescents ages 6 to 19 with anxiety disorders and OCD at McLean Hospital. Currently, she is the director of training and research at MAMP. She also is an instructor in psychology at Harvard Medical School and Harvard Extension School, and has a private practice in Cambridge, MA.
Makalenin ingilizce orijinal metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://www.health.harvard.edu/blog/how-to-talk-to-children-about-the-coronavirus-2020030719111
Tüm Bloglar